El-Kerim: Çok ikram edici. Keremi ve mağfireti bol olan.
Allah, kendisinin izniyle rızâsını arayanları o kitapla kurtuluş yollarına erdirir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları dosdoğru bir yola iletir.
(Maide Suresi - 16. Ayet)
Cennete, kalpleri kuş kalbi gibi (saf ve temiz) olan insanlar girecektir.
(Muslim, "Cennet",27)
"... Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!"
(Mümin Sûresi: 7-8. Ayetler)
El-Kerîm: İhsânı, in'âmı, lütfu, keremi bol olan, sonsuz cömert demektir. Allah Teâlâ, her türlü faziletin sahibidir. Hiç bir karşılık beklemeden verendir. Yardımı ve ikrâmı sonsuz ve sınırsızdır. Muktedirken, affedendir. Va'dini yerine getirendir. Kendisine sığınanı yüz üstü bırakmayandır. Az da olsa işlenen iyi ameli kabul eden, karşılığını fazlasıyla verendir. Bu isimden nasip alan kul, cimriliğin her çeşidinden kurtulur. Allah'ın kendisine verdiği nimetleri diğer kullarıyla paylaşmasını bilir. Şahsiyetini zedeleyecek her türlü rezillikten kurtulur.
يَهْد۪ي بِهِ اللّٰهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلَامِ وَيُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ بِاِذْنِه۪ وَيَهْد۪يهِمْ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ
Mâide Suresi - 16 . Ayet Tefsiri
16. âyette "kurtuluş yolları" diye tercüme ettiğimiz sübülü's-selam terkibindeki sübül kelimesi yol anlamına gelen sebîlin çoğuludur. Selâm kelimesi ise "esenlik, kurtuluş; maddî ve mânevî her türlü zarardan, kötülüklerden ve korkudan uzak kalma; dünyevî musibetlerden ve âhiret azabından kurtulma" mânalarını topluca ifade eden bir kelimedir. Yüce Allah'ın güzel isimlerinden (esmâ-i hüsnâ) biri olarak selâm, "kendisi her türlü eksiklikten sâlim olan ve başkalarına esenlik veren" anlamına gelir. Bu anlamda Kur'ân-ı Kerîm'de bir âyette geçer (Haşr 59/23). Ayrıca bazı âyetlerde Allah'ın müttaki kullarına (Hicr 15/46), seçkin kullarına (Neml 27/59) ve birçok peygamberine (Sâffât 37/79, 109, 120, 130, 181) selâm ettiği, haklarında selâmeti gerçekleştirdiği bildirilmiştir. Selâm ismi esmâ-i hüsnâ hadisinde geçtiği gibi (Tirmizî, "Da'avât", 83), Hz. Peygamber'in her namazın arkasında okuduğu zikrinde de yer almaktadır: "Allahım sensin selâm ve sendendir her türlü esenlik" (Müslim, "Mesâcid", 135, 136; Dârimî, "Salât", 88; İbn Mâce, "İkåme", 32; selâm hakkında bilgi için bk. Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, "slm" md.).
Âyetten anlaşıldığına göre bu kitaba iman edip –Allah'ın izniyle–O'nun rızâsını arayanları yüce Allah doğru yola ve kurtuluşa erdirecektir. Bir başka anlatımla onları inkâr karanlıklarından kurtararak iman aydınlığına çıkaracak, "sırât-ı müstakîm" denilen doğru yola, Allah'ın sevgili kulları olan peygamberlerin, sıddıkların, şehidlerin ve sâlihlerin yoluna erdirecektir.
Bu âyette "o kitapla" diye çevirdiğimiz ve "onunla" anlamına gelen ifadeden maksat Hz. Peygamber de olabilir. Bu takdirde kurtuluşa erdirme, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarma ve doğru yola iletme işinin Hz. Peygamber vasıtasıyla yapıldığına işaret edilmiş olur.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 236-238